Bir adama kırk gün deli dersen deli olur. Yaşanmış Hikaye

Bir adama kırk gün deli dersen deli olur. Yaşanmış Hikaye

Merhabalar sevgili anneler ve babalar günümüzde çokça gördüğümüz bir problemi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Günümüzde anneler ve babalar yoğun bir şekilde çalışıyorlar, ve özellikle çocuklara karşı sabır seviyesi sıfıra iniyor. Çocuk bir şeyler sorduğunda; uff oğlum, aptal, geri zekalı, beyinsiz, özürlü gibi o kadar kötü kelimelerin söylendiğine şahit oldum ki… bu konuyu sizler ile paylaşmak istedim.

Thomas Edison’un başarısı annesinin Sürekli telkinle, bilinç altına bir takım inançlar, duygular yerleştirerek başarılı bir bilim adamı olmuştur. Gizli kahramanı annesidir.

Bir adama kırk gün deli dersen deli olur. Ata sözün den de anlaşılacağı gibi güzel telkinlerde bulunursak güzel olur, kötü telkinlerde bulunursak kötü olur. Bu hiç bir şekilde değişmeyecek bir kaidedir.

Thomas Edison’un başarılı olmasının hikayesi;

Thomas Edison bir gün eve geldiğinde annesine bir kağıt verdi ve “Bu kağıdı öğretmenim verdi ve sadece sana vermemi tembihledi”. dedi.

Annesi kağıdı gözyaşları içinde oğluna sesli olarak okudu: “Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin.”

Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Edison’un annesi vefat ettiğinde, o artık yüzyılın en büyük bilim adamlarından biriydi ve bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken birden bir çekmecenin köşesinde katlı halde bir kağıt buldu ve alıp açtı.

Kağıtta “Oğlunuz “şaşkın” (akıl hastası) bir çocuktur. Artık kendisinin okulumuza gelmesine izin vermiyoruz…” yazılıydı.

Edison saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları yazdı: Thomas Alva Edison, kahraman bir anne tarafından, yüzyılın dahisi haline getirilmiş, “şaşkın” bir çocuktu.