Doğayla Başbaşa Büyüyen Çocuk Gelişimi
Doğayla Başbaşa Büyüyen Çocuk Gelişimi
Yozlaşmış, karamsarlaşmış bir toplumun ürünleri olmaya başladık. iç içe geçen evler, kalabalık şehirler üst üste insanlar… Şehir yaşamı diye bir şey icat edildi. Varlığının sebebi olan topraktan uzaklaşmanın adımları çoktan atıldı. Koşarak kırsaldan uzaklaşmaya başladık, şehirlere yerleşmeye trafik, hava kirliliği, kalabalık derken bütün anatomisi bozuldu insanın. Şehirlerde yaşayan, şehirlere akın eden bu insanların arasında yetişen çocuklar doğadan uzaklaştı.
Doğayla baş başa büyüyen çocukların sayısı neredeyse bitti. Topraktan, ormandan, bahçeden uzak yetişen çocukların şehirlerde yaptığı tek etkinlik, sanal bir ortam oluverdi çıktı. Bilinçsiz internet kullanımı, sanal oyunlar, sanal arkadaşlık siteleri gibi interaktif medya sayesinde çocuklarımız biyolojik yaşantılarından iyiden iyiye uzaklaştı. Halbuki doğayla baş başa büyüyen çocukların toprakla ilişkileri ne kadar çoğalırsa ve ne kadar haşır neşir olunursa , bundan sonraki nesillerde bunun faydası o derece artacaktır. Çünkü doğa içinde bulunduğu nesneye hayat verir. Doğanın sağaltıcı gücü sayesinde, çocuklar sakin ve huzurlu büyümektedir.
Doğa da hayatını idame ettiren çocuklarda veya insanlarda: idame ettirmeyen insanlara göre zekâ geriliği daha azdır. Göz alabildiğine açıklık, yeşilin her tonu, su sesi bu ve bunun gibi etkenler çocuklarımıza birer ilham kaynağı olmaktadır. Doğa da vakit geçiren çocuklarda görme kaybının daha az olduğu söylenmekte. Bunun gibi yüzlerce etmen var olumlu olan. Çocuklarımızı, yarınlarımızı, geleceğimiz olan yavrularımızın doğayla iç içe olmasını sağlamalıyız.
Doğayla iç içe olacak teşvikler, programlar hazırlamalıyız, etkinlikler oluşturmalıyız. Ne kadar toprağa dokunursa o kadar iyi. Doğayla baş başa büyüyen çocuklarda , sağlık açısında olumsuz olabilecek bir çok davranışın aksinin olduğu , diğer çocuklara göre daha sağlıklı , daha etkin daha çevresine duyarlı çocuklar olduklarını unutmamalıyız.
